Z Raporu #02
O yaz dönemindeki
aktifliği bir daha yaşayamayacağımı anladım. Ama uzun süreli aralar vermek de
yok. İşte bu birkaç haftanın Z raporunu sizin için çıkardım.
Geçtiğimiz hafta
Ankara’ya gittim. İlk defa Odtü’ ye gitme fırsatım da oldu. Kampüsü gerçekten çok büyükmüş. Bi ara kaybolduk sandık. Eskişehir' den alışmadığım manzara ise herkesin bir şeyler için sırada beklemesiydi. Hele otostop için de insanların tek sıra halinde beklediğini görünce
saygıyla selamlayasım geldi herkesi.
Bu arada çok
merak ettiğim Messiah dizisini 2 günde bitirdim. “Şu anki dünyaya bir
peygamber, bir mesih gelirse nasıl olur?” konusunu ele alıyor.
Özellikle üst üste felaketlerin yaşandığı şu günlerden sonra bu diziyi izlemek
biraz psikolojimi bozdu. İnsan böyle şeyleri düşündükçe iyice paranoya oluyor.
Benim de bu ruh halinden çıkmam biraz zor oldu.
Yeni alışkanlığımdan da bir paragraf bahsetmek isterim. Öğle araları tüm ofis masa tenisine gidiyoruz. Lisede de çok severdim, iyi oynadığımı iddia edemem ama çekişmeli maçlar çıkarıyoruz. Günün stresini baya alıyor hatta bazen o kadar oynuyoruz ki geç kaldığımız oluyor. Bir gün bu sebeple azar yiyebiliriz.
Son olarak da
senfoni. Kendimi klasik müzik sever olarak tanımlar mıyım bilmiyorum ama son
dönemde ilgimin arttığı bir gerçek. Sebebi Eskişehir Senfoni orkestrası. Bu ay
içerisinde biri bale olmak üzere 3 gösteriye gittim. Canlı atmosferde izleyip
müziği hissetmek çok hoşuma gitti. Fındıkkıran' ı sizler için buraya koydum. Günlük işlerinizde arka planda dinlemenizi çok isterim, daha önceden bilmiyorsanız seveceğinize çok eminim.
Yarın ise Sevgililer Günü Özel konseri var
ve solist olarak çok sevdiğim Karsu geliyor. Maalesef bilet
bulamadım ve bunun burukluğunu yaşıyorum.
Galiba
anlatacaklarım bu kadar. Arayı çok soğutmadan yakın zamanda yine görüşmek üzere
:)
ankarada otobüse binmek için sıraya giren insanları görünce şaşırmış ve rahatlamış hissetmiştim. daha önce otobüs için sıraya girildiğini görmemiştim de :)
YanıtlaSilhehehe benim yaşadığım yerde de öyle, aynı duyguları ben de hissetmiştim :)
Silben de ankara mezunuyum, ayrı bi kültürü var saygı duyulası.
YanıtlaSilEvet insan içinde bulununca anlıyor
SilODTÜ çok güzel!!! Ara ara gelip bir nefes almak lazım buralarda.. keşke aktif olabilsek ama ben de seni çok iyi anlıyorum şuan 🙈
YanıtlaSilEvet evet hoşgeldin :)
SilAh o yazlar.. Şu anda bende o durumları yaşıyorum. Aktif gibiyim de değil gibiyim de.. Bunun burukluğunu yaşasam da arada hala buraya kaçabildiğim için çok mutluyum. Sende böyle arada Z raporlarını yaz bize. Keyifle okuyoruz :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Akela, ben de seni okumaktan çok büyük bir keyif alıyorum, merakla bekliyroum :)
SilGerçekten dediğin gibi bu blog, çok sağol İlkay. Otostop sırası gerçekten gerçek, gözlerimle gördüm :D
YanıtlaSilMessiah'a vakit bulursam bir bakayım her yerde görüyordumm :)konser için bilet bulamamana üzüldüm. Keşke gidebilseydin :( ODTÜ yü hayal bile edemiyorum. Kendim ana kampüste olmadığım için bazen yerleşkesi geniş üniversiteler bana rüya gibi geliyor :D
YanıtlaSilHerkese değil sadece düşünen zekâlara öneriyorum.
YanıtlaSilyldzzilyas.blogspot.com
Merhabalar.
YanıtlaSilHer ne kadar içinde bazı psikoloji bozan seyirler olsa da; yaz günlerinin "Z" raporları da yaz mevsimi gibi güzel oluyor. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Ayrıca size sağlıklı ve koronasız ve hayırlı günler dilerim. Ankara'ya geldiğinize ve ODTÜ'yü ziyaret ettiğinize de sevindim.
Selam ve saygılarımla.