Z Raporu #01

Ekim 04, 2019


Blogum için yeni bir karar aldım ve günlük tarzında içimdekileri paylaşacağım, başımdan geçenleri anlatacağım samimi yazılar yazmayı düşündüm. Ama bunu her gün yaparak sizi sıkmayı istemedim :) Haftada bir kere (belki ilerde sıklaşır) paylaşacağım yazılarla, size o hafta neler yaşadığımı anlatmak istiyorum, umarım ilginizi çeker :) Bu yazı serisine bir de isim bulayım diye düşündüm ve aklıma direkt Z Raporu geldi (Aynı adı taşıyan Ali Lidar kitabı vardır, mutlaka okuyun).

Z Raporu: Gün sonu alınan kapanış raporu.
Gün sonu olmasa da haftalık kapanış raporumu kaleme alacağım bir yazı serisine başlıyorum:

Öncelikle İlham Mimi’ nin geri dönüşlerine değineyim. Fikrini paylaşan ya da sadece okuyan kısaca herkese çok teşekkürler. Özellikle hayat mottolarınızla bana çok ilham verdiniz. Hayat ona nerden baktığımıza göre şekilleniyor ve ben bakış açımı azıcık değiştirdiğimde gördüm ki sevdiğim, şükrettiğim birçok şey var. Mimden geriye tazelenen umutlar, geri gelen heyecan ve Zeynep Hanımdan bu söz kaldı: "Umut hiç bitmeyen bahar mevsimidir, içinde kar da yağar, fırtına da kopar. Ancak çiçekler açmaya hep devam eder."

Dönelim yeniden hayatımıza… Okullar açıldı. Endüstri Mühendisliği yüksek lisans öğrencisiyim. Geçen seneki mezuniyetimin ardından direkt yükseğe de başlama kararı almıştım.  Okul içerisindeki Teknoparkta çalıştığım için gidip gelmek çok kolaylık oldu, sağolsun patronum da her türlü anlayışı gösterdi. Salı günü 2 dersim var sadece ve bunlar son derslerim. Nasipse Ocak ayında tez dönemine geçmeyi umuyorum. Öğrencilik hala devam ediyor yani. Sınıflar, ödev ve sınavlardan sıkılsam da bazen iş temposuna 1 günlük mola oluyor diye sevmeden edemiyorum :)

İş hayatı da devam ediyor tabi. Tipik bir Endüstri Mühendisliği eğitimi çok fazla bilgisayar bilgisi içermiyor. Dolayısıyla bu konuda biraz eksik mezun oldum. Ancak şansıma bir yazılım şirketinde işe başladım. Burada geliştirmem gereken şeyin kodlama yeteneği olduğuna karar verdim ve bunun için çalışıyorum. Yeni şeyler öğrenmek heyecan verici olsa da zor olduğu tartışılmaz. Yine de pes etmek yok, güzel şeyler emek vermeden gerçekleşmiyor.

Onun dışında azcık da balığımdan bahsedeyim. Aslında balıklarımdan bahsetmek isterdim ancak bir hastalık kırdı geçirdi tüm akvaryumu. 30 küsur balıktan kala kala 1 tane kaldı. Şimdi aynı cinsten bulup yanına koyamıyorum da. Tek başına yaşamak kaderi oldu resmen bu balığın. Üzülüyorum bazen onun adına. Zaten evde hayvan beslemek benim için hep bir paradoks. Onları doğal ortamında koparıp eve hapsetmek çok üzücü. Ama pet shoplardaki perişan hallerini görüp, ben daha iyi bakarım diye alası geliyor insanın. Sen aldıkça onlar daha çok hayvan getiriyorlar, böyle bir döngü işte. Sahiplenmek ise ayrı. Zaten hayatımda sadece balık besledim, şimdi de son kalan emanete en iyi şekilde bakmaya çalışıyorum.

Z Raporunun sonuna bir de şarkı yakışır diye düşündüm, bu hafta keşfettiğim bir şarkı hem de. Siz de henüz az dinlenilmiş, çok popüler olmamış şarkıları keşfedince mutlu oluyor musunuz? Bu hafta ben de böyle birini keşfederek mutlu oldum, Lin Pesto. 
Görece eski, popüler şarkıları kendince harika bir şekilde coverlıyor. Nostalji videolarla montajlanınca da harika bir iş çıkıyor ortaya. İşte bu şarkılardan biri sizin için geliyor; Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile. 


Anlattıkça anlatası geliyor insanın, yazmak gerçekten rahatlatıyormuş. Ama sizi çok da sıkmak istemiyorum, umarım her hafta bu şekilde sizinle buluşabilirim. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler :)

27 yorum:

  1. Güzel bir bölüm seçmişsin, tezin için başarılar (: Rapor da güzel z’sinden (: Şarkı da güzel (: Ben de güzelim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes güzel :)), çok teşekkürler Fatoş Hanım :)

      Sil
  2. Öncelikle bence istediğin kadar yazı yaz, içini dök. Millet sıkılır, ne der diye düşünme. Buraya sen insanları tatmin etmeye gelmedin, kendi blogunu açıp, içini dökmeye, bir şeyler paylaşmaya geldin. Şahsen günde iki kere bile yazdığım oluyor. Napayım yazmak bir meditasyon gibi, çok iyi hissettiriyor:) Sıkılan varsa okumaz olur biter...

    İş hayatında, okul hayatında sana başarılar diliyorum... Umarım dilediğin gibi gider her şey...

    Hayvanlar konusunda ben de aynı şeyleri yaşadım. Muhabbet kuşum, kaplumbağam, balıklarım, civcivlerim, tavuklarım ve hamsterım. Hepsini çok sevdim ama sonunda çok üzüldüm. Ya kaçtılar ya da hastalanıp öldüler. O zamanki o psikolojini anlayabiliyorum... Artık almıyorum, bakamıyorum ve acayip derecede üzülüyorum. Belki ileride bahçem olursa köpek almayı düşünüyorum sadece... Neyse sanırım onunla ilgili ben de yazı paylaşacağım, blog etkileşimi ne güzel değil mi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi takipçilerini önemseme de demiyorum da zaten onlar senin yazılarını sevdikleri için seni takip ediyorlardır, sorun olmaz onlar için demek istedim

      Sil
    2. Güzel yorumun için çok teşekkürler Zeynep, yazmak cidden bir meditasyon çeşidi, ben de olabildiğince yazıcam *-*. Bahçe ve köpek aslında çok güzel olur, herkesin hayali gibi :)

      Sil
  3. Böyle sohbet tarzı yazıları yazmayı da okumayı da çok seviyorum. Bende haftada bir o hafta neler yaşadığımı yazıyorum. Biraz benden özendin sanki 😂😂😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok valla kimseden özenmedim :D sen de çok güzel yazıyosun Şevval, ben de içimi dökeyim dedim :)

      Sil
  4. Yüksek lisans ta başarılar dilerim.
    Balık konusuna gelince onları beslenmeyi değil tutup yemeyi seviyorum çok canice gelebilir ama insanlığın çoğu balık yiyor ne kadar hepsi balık tutmasa da ne yapayım balık tutmanın ayrı yemenin ayrı bir yeri var . Balık akvaryumlarinda balık gördüm mü saatlerce izleyebilirim :) çelişki gibi geldi bu sefer sadece beslemek istemiyorum diyeyim .:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Balık tutmak bence de güzel bir hobi :) beklemesi çok sıkıcı ama geldiği anki sevinç yeter. Arada kamp gibi gidiyoruz ordan biliyorum :)

      Sil
  5. öncelikle hem iş hem de yüksek lisansı bir arada götürmeye çalıştığın için seni tebrik ederim ve başarılar diliyorum. umarım tezini de yazıp çok iyi şekilde bitirirsin :)
    böyle güzel bir seri başlatmana da sevindim açıkçası. başkalarının hayattan tecrübelerini okumak hep benim ilgimi çekmiştir. umarım hep yazabilirsin. bu iş yoğunluğunda zor ama yazmaya çalış lütfen ve sıkılacağımızı da düşünme :) seni takip edenler bence de sevdiği için ediyordur. yazılarından sıkılan takip edip bakmaz bence. kolay gelsin diyerek yorumumu bitiriyorum :)


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya sen ne güzel yorumlarla geliyosun böyle, çok teşekkür ederim, mutlu ettin gerçekten :)

      Sil
  6. lisede bi arkadaşıma fanusta japon balığı hediye etmişler o da sevmemiş bu hediyeyi. sen bakarsın deyip vermişti. yanına arkadaş balık almak istemiştim ama cam fanus yerine akvaryum al demişlerdi. harçlıklarımı biriktirmeye başladım. zaman geçti sürekli onunla konuşuyordum çok da alışmıştım. bi sabah uyandım, onu su yüzünde hareketsiz öylece yatarken gördüm. canım çok yandı. minik iverson akvaryum almamı bekleyemedi. balıklara ve kafesteki kuşlara dayanamıyorum. sürgündelermiş gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir boyuttan ben de sana katılıyorum gerçekten. Bazen de ama izlemesi çok güzel, ben onlara çok iyi bakarım diyorum. Aslında bu insanoğlunun bir bencilliği bence. Her şey doğalında güzel.

      Sil
  7. Çok güzel bir fikir... Başarılar diliyorum!

    YanıtlaSil
  8. Z raporu adını sevdim. Okunsun diye kendini kısa yazı yazmaya zorlama bence. Yazıya başlayınca gittiği yere kadar gidiyor. Genellikle uzun yorumları da, uzun yorum yapmayı da seviyorum. Vakit alıcı olmasa güzel şeyler bunlar. Hani vakit olsa da günlük yazsak. Günümüzün özetini çıkarsak. Ayrıca başarılar diliyorum gittiğin yolda.
    Haykıracak nefesim sevdiğim bir şarkı. Ama ben orijinal halini daha çok beğeniyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için çok sağol Kaystros. Bu yorumlar bile bana bir şey katıyor. O zaman ben elimden geldiğince yazayım :)

      Sil
  9. Yazmak çok rahatlatıyor gerçekten ve çok da güzel yazmışsın, bence devam etmelisin. Z raporu orijinal bir isim olmuş :) Yüksel lisansta ve tez çalışmasında başarılar dilerim aynı zamanda iş hayatında da. Balıklar için üzüldüm, umarım kalan balığın ömrü sağlıklı ve uzun olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun ve iyi dileklerin için çok teşekkürler Ebrar, mutlu ettin :)

      Sil
  10. Çok çok teşekkürler İlkay, blog yazmak bahsettiğin yoğunluğa güzel bir mola oluyor aslında :)

    YanıtlaSil
  11. Ayy ne güzel olmuş, yeni bir yazı dizisi :) İsmi de çok güzel, (kitabı da severim) senin anlatma şeklin de çok güzel :)
    İş hayatında ayrı okul hayatında ayrı başarılı olduğuna ve zorluklarla başedebildiğine eminim. Ve öğrenmenin sonu yok değil mi? :)

    Evde hayvan besleme konusunda ben de seninle aynı şeyi düşünüyorum. Hele ki kafesin içine hapsedilen kuşlara nasıl içim acıyor..Onlar özgürce uçmalı, evin içinde kısıtlanmamalı..
    Balık besleme konusunda çok dertliyim, hep arkadaşlarıma özendim. Ben de çok isterdim bir balığım olsun diye. Ama cesaret edemedim. Son birkaç yıldır komşumuzun oğlu, senede iki üç kere tatile gittiklerinde bize getirdi balığını, 4 yıl üst üste, sevinçten havalara uçtum ama emanet balığa bakmayı bile başaramadım.
    Hadi senin o tek kalan balığının ömrü uzun olsun :)Belki tanıştırırsın bizimle de :)


    Ah bir de adım geçmiş orada, bu nasıl değerli bir şey, bilsen, ah..teşekkür ederim.
    'hanım'a da hiç gerek yok aslında, söylemiştim sana :)

    Bak benim yorumum senin yazından daha uzun oldu:) haftaya ne anlatmak istiyorsan, içinden ne geçiyorsa durdurmadan sınırlamadan yaz/anlat olur mu? Senin yanına gelen herkes, seni her türlü okumaktan keyif alıyor demektir, sıkılmazlar ki.

    YanıtlaSil
  12. 20 yıldır günlük yazan biri için harika bir yazı dizisi. benim de bloğumda böyle bir yazı dizisi var çok sevdim mutlaka devamını getir :)

    YanıtlaSil
  13. Öncelikle yüksek lisansını tebrik ederim (bu tam olarak doğru bir cümle mi emin değilim yüksek lisans tebrik edilir mi neyse sen beni anladın diye düşünüyorum.) balıklardan bahsedince aklıma bir zamanlar benim de balık sahibi olduğum geldi. Canım annem seviyorum diye fanusa vurunca hayvancıklar korkundan öldüler tabi annem çok sonra söyledi bana şu an balıklarla tek ilişkim balık burcu olmam zira balıklarım öldü diye 1 hafta falan ağladım diye bir daha hayvan almana kararı aldık. 🤭🤭 Böyle yazılar okumak çok hoş ben de böyle şeyler yazmayı aklımdan geçiriyorum birkaç aydır ama bakalım sonu ne olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçi benim günlük tarzı yazılarım bolca gözyaşı ve sızlanma bulundurur 😂😂

      Sil
  14. Devamı gelmedi.. 1 hafta demişsin 1 ay oldu be neredesin ??

    YanıtlaSil
  15. Video görüntüsünde bir problem var sanırım.

    YanıtlaSil
  16. Woom Tech sitesi için link alımı yapar mısın ücretli

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.